Affetmek Nedir? Neden Zordur?

Affetmek nedir diye sorulduğunda, genellikle insanların zihninde iyi niyet, sabır ve hoşgörü kavramları canlanır. Gerçekten de, affetmek öfke, kızgınlık veya intikam duygularından vazgeçmek anlamına gelir. Affetmek, hayatımızda karşılaştığımız çeşitli durumlarda önemli bir rol oynayan ve pek çoğumuzun zorlandığı bir konudur. Affetmek için ihtiyaç duyulan unsurların başında sabır, anlayış, hoşgörü ve empati gelir. Peki, affetmek nedir? Neden bu kadar zordur? Bu makalede affetme psikolojisini tüm boyutlarıyla ele alıyoruz.

Affetmek Nedir?

Affetmek, bir kişinin diğerine yapılan haksızlığı veya kötü davranışı kabul ettiği ve bu durumu unutmak veya artık geçmişte bırakmak istediği anlamına gelir. Ancak, birçok insan, affetmek yerine kızgınlık, acı ve intikam gibi duygular içinde sıkışıp kalır. Bu duygular, kişinin hayatını olumsuz yönde etkileyebilir. Bunun yanı sıra, aslında affetmek nedir sorusunun cevabı kişisel bir deneyimdir. Affetmek, bir kişinin kendisi için yaptığı bir seçimdir ve diğer insanlar tarafından dayatılamaz. 

Affetmek, kişinin kendini açığa çıkarma ve duygusal olarak yaralı olduğunu kabul etme anlamına da gelir. Bazı insanlar, duygusal acılarını bastırmayı tercih edebilirler çünkü bu, onların kendilerini güçlü hissetmelerini sağlar. Ancak, bu tür bir hareket, kişinin içindeki yaraları iyileştirmesine engel de olabilir. Duyguları yok sayıp bastırmak yerine affetmeyi denemek ise kişinin kendine karşı dürüst olmasını gerektirirken hem duygusal özgürleşme sağlar hem de duygularla yüzleşerek duygusal yaralarını iyileştirmesi için gerekli adımları atmasını sağlar.

Affetmek nedir? Siz birini affetmediğinizde, o yükü sırtında taşıyan sadece sizsinizdir. Bu nedenle, affetmek karşınızdaki kişi için yaptığınız bir şey değil, aslında tamamen kendiniz için yaptığınız bir şeydir. O duygusal yükü neden sırtınızda taşıyasınız ki? Affetmek nedir diye merak ediyorsanız, affetmenin ne olmadığını da anlamamız önemlidir. 

Affetmek her zaman kolay bir süreç değildir ve her durumda yapılması gereken doğru seçim olmayabilir. Ayrıca affetmek nedir diye merak ediyorsanız, unutmayın ki bu herkesin kendine özgü bir yolculuğudur. Bazen biri özür dilese bile, diğeri affetmeyi istemeyebilir çünkü affetmek bir zorunluluk veya otomatik bir tepki değildir. Affetmek, kişinin kendi duygusal süreci ve ihtiyaçlarına bağlıdır. Özür dileyen kişi, geçmişte yaptığı hataları kabul etmiş olsa da, diğer kişi hala acı, kızgınlık, kırılganlık veya güvensizlik gibi duygular hissedebilir ki bu da en doğal hakkıdır. Ayrıca affetmek aynı zamanda kişinin kendi sınırlarını koruma konusundaki motivasyonlarına da bağlıdır.

Affetmek Şart mıdır?

Affetmek kesinlikle bir zorunluluk değildir. Ancak bazı durumlarda kişinin kendi ruhsal ve fiziksel sağlığı için oldukça faydalı olabilir.

Bir kişiye zarar veren bir davranış veya olay, elbette kişide olumsuz bir etki bırakmış olabilir. Bu durumda da olayın etkisi nedeniyle öfke, kızgınlık, hüzün veya başka olumsuz duygular hissedilebilir. Bu duygular, kişinin yaşam kalitesini düşürebilirken, bazı kişilerde sağlık sorunlarına bile neden olabilir. Yani herkes bu duygulardan farklı düzeyde etkilenebilir. Bazıları bu olumsuz duygulardan dolayı değil, tamamen kendilerine olan saygılarından dolayı birini affetmeyi reddedebilirler… ki bu da kabul edilebilir bir durumdur. Çünkü affetmek gerçekten öznel bir süreçtir.  

Affetmek, bu tür olumsuz duyguları azaltmak için kişiden kişiye göre değişmekle beraber harika bir seçim olabilir. Öfke ve kızgınlığı azaltabilir. Hatta stresi azaltabilir. Ayrıca affetmek, kişinin kendisi için “bağışlama, özgürleşme ve huzur” gibi duyguları deneyimlemesine yardımcı olabilir.

Ancak unutmamak gerekir ki affetmek tamamen kişisel bir karardır ve affetme sürecini herkes farklı bir şekilde yaşar. Bazı durumlarda, affetmek mümkün olmayabilir veya kişi affetmeyi seçmeyebilir… ki bu da tamamen normaldir.

Özetle, affetmek bir zorunluluk değildir ancak bazı durumlarda kişinin kendisi için çok faydalı olabilir. Affetmek ya da affetmemek tamamen kişisel bir karardır ve kişinin kendi ihtiyaçlarına göre, kendi duygularına göre hareket etmesi gerekir. Affetmek durumsal ve öznel bir süreç olarak görülmelidir. Bu nedenle, bu sorunun herkes için geçerli olabilecek tek bir cevabı yoktur. Kişi affetmeyi istemiyorsa, bunun gerekçelerini ve affetmeyi reddetmenin sağladığı faydaları da değerlendirmesi faydalı olur. Önemli olan, kişinin af sürecine girmesini gerektirecek bir duygusal yük taşıyıp taşımadığıdır. 

Affetmek Neden Bu Kadar Zor?

Affetmek nedir diye sorduğumuzda, bazen bu sorunun cevabını bulmak zor olabilir. Özellikle, birinin kendisine veya sevdiklerine zarar veren bir olayın ardından, affetmek kolay olmayabilir. Birçok insan affetmek konusunda zorlanır çünkü kişisel değerleri ve inançlarına uygun hareket etmeyi daha çok isteyebilirler. Örneğin, bir kişiye yapılan haksızlık veya kötü davranışa karşılık vermek, adaletin yerine gelmesi açısından doğru olabilir. Ancak, bu tür bir hareket, kişinin içindeki kızgınlık, acı ve intikam duygularını artırarak negatif etki yaratabilir. Bu nedenle affetmek, kişinin içindeki olumsuz duyguları bırakması ve hayatına devam etmesi açısından önemlidir diyebiliriz. 

Affetmek ile ilgili sözler. Affetmek neden zor?Bazen kişiler birini bağışlamakta zorlanıyorsa, belki de bir yas süreci içinde olabilir. Zira ne de olsa kırıldığı kişiyle artık iletişimini kesmiş olabilir. Küsmüş de olabilir, ki küsmek de aslında psikolojik bir süreç olması açısından, bilgilenmenizin faydalı olacağı bir konudur. Bu konudaki “Küsmek Nedir” başlıklı makalemi okuyabilirsiniz.

Birine küsmek, veya hayatından çıkararak tüm iletişimini kesmek de kişinin tipik bir “kayıp ve yas süreci” yaşamasını gerektirebilir. Bu durumda da kişinin yasın 5 evresini yaşaması için biraz zamana ihtiyacı vardır. Kişiler affetmeyi, yas sürecini tamamladıktan sonra bezen daha kolay başarabilir. 

Neden Affedemiyoruz?

Affetmenin güçlü bir eylem olduğu tartışılmaz bir gerçektir ancak bu bazen kişi için oldukça zor bir süreç olabilir. İnsanlar neden affedemiyorlar diye sorulduğunda, birçok farklı neden sayılabilir… Bunların bazıları kişisel deneyimler, duygusal tepkiler ve çevresel faktörlerden kaynaklanabilir.

Kişisel deneyimler, affetmeyi zorlaştırabilir. Özellikle, geçmişte yaşanmış travmatik olaylar, insanların başkalarına karşı duydukları güvensizliği arttırabilir ve bu da affetmeyi zorlaştırabilir. Örneğin, biri tarafından aldatılmış ya da kötü muameleye maruz kalmış bir kişi, başkalarına karşı güvensizlik hissi besleyebilir ve bu nedenle de affetmek, bu kişi için oldukça zor olabilir.

Duygusal tepkiler de affetmeyi zorlaştırabilir: Özellikle, öfke ve kin, affetmenin önünde büyük bir engel olabilir. Bu duygular, insanların kendilerini savunmak için kullandıkları doğal savunma mekanizmalarıdır ve uzun süreli olumsuz duygusal etkiler bırakabilir. Bu nedenle, bir kişi affetmeye çalışırken bile öfke ve kin duygularını kontrol etmek için mücadele edebilir.

Çevresel faktörler de affetmeyi zorlaştırabilir. Özellikle, sosyal baskılar, aile üyelerinin ve arkadaşların beklentileri, kişinin affetmeyi reddetmesine neden olabilir. Ayrıca, toplumsal normlar, özellikle şiddet veya suç gibi ciddi konularda, affetmeyi zorlaştırabilir. Bu nedenle, bir kişinin affetmeye hazır olabilmesi için, çevresel faktörlerin de göz önünde bulundurulması gerekir.

Bağışlamak, Mutlaka Uzlaşmayı Gerektirmez

Bağışlama, bir kişinin başka bir kişinin yaptığı bir hatayı, kötü davranışı veya kusuru kişisel olarak affetmesi ve kızgınlık veya intikam duygularından vazgeçmesidir. Bu, sadece kişisel bir karardır ve diğer tarafın onayına veya uzlaşmasına ihtiyaç duymaz.

Affetmek ne demek? Affetme psikolojisiBirini bağışlamak, uzlaşmaya varmak için bazen bir ilk adım olabilir elbette. Ancak uzlaşma, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları çözmek ve ortak bir çözüm bulmak için olan, çift taraflı bir süreçtir. Farklı görüşler veya ihtiyaçlar arasında müzakere, işbirliği ve karşılıklı anlayış gerektirir. Uzlaşma, tarafların ortak çıkarlarını korumak ve uzun vadeli bir çözüm bulmak için önemli bir araçtır.

Sonuç olarak, bağışlama ve uzlaşma farklı kavramlardır. Bağışlama kişisel bir karardır ve diğer tarafın onayına veya uzlaşmasına ihtiyaç duymaz. Uzlaşma ise farklı taraflar arasında gerçekleşen bir süreçtir ve tarafların karşılıklı anlayışı, işbirliği ve müzakere yapması gerekebilir. Bağışlama, uzlaşma için tercih edilen adımlardan biri olabilir, ancak uzlaşma için şart değildir.

“Affetmek ile Bağışlamak farklı şeylerdir. Dolayısıyla, her affetme bağışlama ile sonuçlanmaz.”

Her affetme, bağışlama ile sonuçlanmak zorunda değildir. Affetmek, öncelikle kişinin kendisini serbest bırakması ve iç huzurunu bulması için yapılması gereken bir adımdır. Bağışlama ise, affetmenin bir sonucu olarak ortaya çıkan ve kişinin diğerine karşı olan kızgınlık, öfke, suçluluk duygularını bırakarak, onun hatalarını anlayarak ve onu kabul ederek devam etmesini sağlayan bir süreçtir. Ancak bağışlama, “kişinin kendi sınırlarını koruyarak” ve “diğer kişinin zararlı davranışlarını onaylamadan” gerçekleştirilmesi gereken bir eylemdir. Bağışlama, ancak kişinin kendisi için gerekli olduğunda yapılmalıdır, başka birinin isteği ya da beklentisi nedeniyle değil.

Her Özür Dileyeni Affetmek Zorunda mıyım?

Affetmek neden zor? Özür dileyeni affetmek mi gerekir?

Hayır, her özür dileyeni affetmek zorunda değiliz elbette. Hep vurguladığımız gibi; bu tamamen kişisel bir karardır ve o kişinin iç dünyasıyla, sınırlarıyla, çizgileriyle ve değerleriyle ilgilidir. Affetmek, bir kişinin özür dilemesiyle otomatik olarak gerçekleşmez. Özür dileme bir adımdır, ancak affetmek kişisel bir süreçtir ve bazı durumlarda daha fazla zamana ve çabayı gerektirebilir.

Bazı durumlarda, özür dilemek sadece sosyal normları yerine getirmek için yapılabilecek bir eylem olabilir. Yani gerçek bir pişmanlık veya değişim niyeti olmayabilir. Bu tür durumlarda, affetmek faydadan çok zarar getirebilir. Bu tür bir kişiyi affedip yeniden bir ilişki kurmaya çalışmak, belki de tekrar yaralanmaya veya zarar görmeye neden olabilir. Bu da kişiye daha çok zarar verir. Bu nedenle, affetmek bir zorunluluk olarak görülmemelidir. 

Öte yandan, bazı durumlarda insanlar gerçekten pişman olabilir ve değişmek için çaba gösterebilirler. Bu durumlarda, affetmek bir iyileştirme sürecinin bir parçası olabilir ve ilişkinin yeniden inşa edilmesine yardımcı olabilir. Ancak önemli olan; kişinin kendisi için en iyi olanı düşünerek, özür dileyen kişinin davranışlarına, geçmişe ve ilişki dinamiklerine bakarak karar vermektir.

Affettiğim Kişiyle Görüşmek Zorunda mıyım?

Affetmek ve bir kişiyle görüşmek, ayrı konulardır ve birbirine bağlı değildir. Affetmek, sizin kişisel bir kararınızdır ve affettiğiniz kişiyle görüşmek zorunda değilsiniz. Görüşmek istiyorsanız, bu sizin tercihinize bağlı olacaktır. Görüşmek istemiyorsanız, affetmiş olsanız bile görüşmeye devam etmek zorunda değilsiniz.

Affetmek, sizin için önemli bir adım olabilir ve olumsuz duygularınızı azaltabilir. Ancak affetmeniz, size affettiğiniz kişiyle görüşmek gibi bir zorunluluk getirilmez. Eğer bir kişiyle görüşmek istemiyorsanız, bunu açıkça ifade edebilirsiniz. Affettiğinizi, ama görüşmeyi tercih etmediğinizi belirtebilirsiniz. Zira bu da tamamen kişisel bir karardır ve saygı duyulmalıdır. Kendinizi ve duygularınızı korumak sizin hakkınız. Görüşmeyi tercih etmemeniz, affetmediğiniz anlamına gelmez. Çünkü sınırlarınızı belirlemek ve kendinize olan saygınızı ve sevginizi korumanız, önemlidir. Unutmayın, sınırlarınızı belirlemeniz ve kendinizi korumanız, sizin sorumluluğunuzdadır.

Affetmek Büyüklük müdür?

Af kültürü insanlık değerleri açısından elbette önemli bir yer tutar ve bazı kültürlerde “büyüklük” olarak görülebilir. Başkalarına karşı şefkatli ve anlayışlı olmak, başkalarının hatalarını tolere etmek özgüven ister hem de güzel meziyetlerdir elbette. Ancak affetmek, kişinin büyüklüğüne işaret eden bir kavram değildir. Kişi affetmeyi seçmemişse, bu meziyetlerin o kişide bulunmadığı anlamı çıkarılamaz. Zira affetmek, büyüklük olarak adlandırılabilecek bir meziyetten ziyade kişinin kendi iç dünyasındaki huzur ve mutluluğu sağlamak için yaptığı bir tercihtir. 

Affetmek, yaşanan olayları bir kenara bırakarak, kendi yoluna devam etmek için atılan bir adımdır. Affetmek, hayatımızda var olan olumsuzlukları silmez, ancak bize daha sağlıklı bir zihinsel ve duygusal durum sağlar. Dolayısıyla, affetmek büyüklük ile ilişkili olmaktan ziyade, kişinin kendi iç dünyasındaki huzur ve mutluluğu sağlama çabasıdır.

Affetmeyi Reddetmenin Faydalı Olduğu Durumlar Yok mudur?

Aslında affetmek nedir sorusuna cevap vermek çok da kolay değildir. Çünkü  bazı durumlarda, affetmeyi reddetmek daha faydalı bir seçim olabilir. Örneğin, sürekli olarak fiziksel veya duygusal olarak istismar edilen kişiler affetmeyi reddedebilirler. Bu kişiler, istismar eden kişiyi affetmek, onların davranışlarını onaylamak gibi hissettirebilir ve tekrar aynı durumlara maruz kalmalarına neden olabilir. Ayrıca, bir kişiye olan öfke veya kızgınlık, bazen o kişiye karşı daha fazla korunma sağlayabilir.

Bir diğer durum ise, bir kişiye karşı duyulan öfke veya kızgınlığın zaman içinde azalmasıdır. Bu durumda, affetmek istemeyebilirsiniz, ancak zaman içinde kendinizi daha az öfkeli veya kızgın hissetmeye başlayabilirsiniz. Bu tür bir durumda, affetmek zorunlu olmayabilir.

Unutulmaması gereken şey şudur ki; affetmek tamamen kişisel bir karardır ve her durumda uygulanacak standart tek bir kural yoktur. Bazı durumlarda, affetmeyi reddetmek daha faydalı olabilir. Ancak genel olarak, affetmek zihinsel ve fiziksel sağlık için kesinlikle önemlidir.

Sahte Affedicilik Tuzağına Düşmeyin

Sahte affedicilik, aslında bir kişinin gerçekten affetmediği halde affetmiş gibi davranmasıdır. Bu durum, kişinin içinde hala kızgınlık, öfke ve acı gibi olumsuz duygular barındırmasına rağmen, dışarıya karşı affetmiş gibi görünmesiyle ortaya çıkar.

Sahte affedicilik, birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir: Örneğin, sosyal normlar veya dini inançlar, bir kişinin affetmesi gerektiği düşüncesine neden olabilir. Ayrıca, bir kişi, affetmek istemediği kişilerle ilişkilerini sürdürmek veya diğerlerinin beklentilerini karşılamak için affediyor gibi görünebilir.

Ancak, sahte affedicilik, aslında kişinin iç dünyasında daha fazla kızgınlık, öfke ve acıya neden olabilir. Bu durum, kişinin kendisini bastırdığı duygularının zamanla daha da yoğunlaşmasına neden olabilir ve ruh sağlığını etkileyebilir.

Unutmayın; birini bağışlamak tamamen kişisel bir karardır. Kendinizi her durumda affetmek zorunda hissetmemelisiniz. Sahte affedicilik, kişinin kendisini daha çok yaralamasına, kendine olan saygısını da yitirmesine neden olabilir. Bu yüzden, birini affetmeye hazır olmanız gerçekten affetmeyi istemeniz önemlidir. Gerçek bir affetme süreci, kişinin içindeki olumsuz duyguları onarmasına, iyileştirmesine ve özgürleştirmesine yardımcı olur.

Hipnoz Terapisi, Affetme Konusunda Nasıl Yardımcı Olur?

Hipnoterapi, affetme konusunda kişiye bilinçaltı düzeyde destek olabilecek etkili yöntemlerden biridir. Hipnoz terapisi, kişinin hem kendisine hem de diğerlerine yönelik olumsuz tutumlarını dönüştürmesine yardımcı olabilir. Hipnoterapi ile bilinçaltı düzeyde etki eden duygusal yaraların iyileştirilmesi ve affetme sürecinin kolaylaştırılması hedeflenir. Başkalarını affetmeden önce kişinin kendisini affetmesi de kişi için af sürecini kolaylaştırabilir. Bu da hipnoterapi süreci ile daha kolay hale gelmekte. 

Affetme tedavisi hipnoz seanslarıBu konuda yapılabilecek hipnoterapi seansları, kişinin geçmişte yaşadığı çatışmaları, olumsuz deneyimleri, kendisine yapılan haksızlıkları nasıl algıladığını, kızgınlığı ve acıyı anlamasına ve onları artık serbest bırakmasına çok yardımcı olur. Bu, affetmenin ilk adımıdır. Hipnoterapi, kişinin kendisine ve diğerlerine yönelik tutumlarını fark etmesine ve değiştirmesine yardımcı olabilir.

Hipnoterapi ayrıca, kişinin kendisine yönelik olumsuz inançlarına ve düşüncelerine karşı da olumlu bir bakış açısı geliştirmesine yardımcı olabilir. Kişi, hipnoterapi ile zihinsel olarak rahatlatılarak, kendisine ve diğerlerine yönelik olumsuz düşüncelerini bırakarak kendisi için daha olumlu düşünceleri benimseyebilir. Bu da affetmenin başka bir önemli adımıdır.

Ancak unutulmaması gereken şey; kişinin kendisinin de değişim için çaba göstermesi gerektiğinin bilincinde olması gerektiğidir. Kişi kendi de değişim için istekli değilse, hipnoz ya da hiçbir yöntem, kişiye istemediği bir şeyi yaptırabilecek bir güce sahip değildir. Destek yöntemi ne olursa olsun, değişimi kişinin kendisi de istemelidir. Ayrıca hipnoterapi, tek bir seansla mucize yaratması beklenen bir sihirli yöntem değildir. Herkesin kişilik özellikleri ve probleminin dinamikleri farklı olduğu içine, ihtiyaç duyulabilecek seans sayısı kişiden kişiye göre değişmekle beraber çoğu kişi için birkaç seans gerektirebilir.

Hipnozun ne olup ne olmadığını merak ediyorsanız, Hipnoz Nedir başlıklı makaleyi ve sayfadaki videoyu izlemeniz faydalı olacaktır. Böylece hipnoterapinin affetme konusunda kişiye neden ve nasıl yardımcı olabileceğini daha iyi anlayacaksınız.

Affetmek ile İlgili Sözler

Son olarak, affetmek ile ilgili sözler konusunda araştırma yapanlar için, ilham vermesi açısından bu konudaki anlamlı sözlerden bazılarını listeleyelim. Bu sözlerin üstünde biraz düşünmeniz, affetmeye veya affetmemeye karar vermeniz konusunda size yardımcı olabilir; çünkü “affetmek nedir” diye sorulduğunda, bu aslında insanın kendisi için yapabileceği en büyük iyiliklerden biridir…

  • “Affetmek, insanın kendi iç dünyasında yaptığı bir temizliktir. Tıpkı bir evi temizlemek gibi, iç dünyanızı da temizleyip rahatlamak gerekir.” – Catherine Pulsifer

  • “Affetmek, insanın kendisini yeniden keşfetmesi için bir fırsattır.” – Desmond Tutu

  • “Affetmek, özgürleşmenin anahtarıdır. Seni esir alan bağları koparır ve sana yeni bir başlangıç fırsatı verir.” – Oprah Winfrey

  • “Affetmek, kendin için yaptığın en iyi şeydir. Yeni bir başlangıç için kapıları açar ve seni eski acıların zincirlerinden kurtarır.” – Maya Angelou

  • “Affetmek, aslında kendine yaptığın bir iyiliktir. Yaralarını sarar ve seni mutlu etmek için geçmişin esirinden kurtarır.” – Catherine Pulsifer

  • “Affetmek, kişinin kendini hafifletmek, özgürleştirmek ve mutlu bir yaşam sürmek için yapabileceği en büyük iyiliktir.” – Jennifer O’Neill

  • “Affetmek, acının içindeki barışı bulmaktır.” – Gerald Jampolsky

  • “Affetmek, diğer insanları değil kendinizi serbest bırakmaktır. Kendinize yaptığınız bir iyiliktir.” – Dave Willis

  • “Affetmek, aynı hataları yapmaya devam etmenin değil, yeni bir başlangıç için kapıları açmanın yoludur.” – Dalai Lama

  • “Affetmek, yeni bir başlangıç için kapıları açmak için bir anahtardır. Geçmişinizi bırakarak, geleceğinizi özgürleştirin.” – Tony Robbins

  • “Affetmek, kendine saygı göstermek, kendi değerini bilmek ve hayatındaki ilerlemeye odaklanmak için yaptığın bir şeydir.” – Deborah Day

  • “Affetmek, geçmişin esirinden kurtulmak için yaptığın bir seçimdir. Kendine yaptığın en büyük iyilik, seni mutlu etmek için yeni kapılar açacaktır.” – Catherine Pulsifer

  • “Affetmek, kendi içindeki iç huzurunu bulmanın bir yoludur.” – Les Brown

Picture of Klinik Psikolog BURAK UÇKUN

Klinik Psikolog BURAK UÇKUN

Hipnoterapi diplomasını dünyanın ulusal akreditasyona sahip ilk hipnoterapi akademisi olan, ABD Los Angeles’taki HMI College of Hypnotherapy‘de aldı. Lisans eğitimini yüksek onur derecesiyle ve bölüm ikincisi olarak mezun olduğu İstanbul Nişantaşı Üniversitesi, “Psikoloji” bölümünde tamamladı. “Klinik Psikoloji” alanında Yüksek Lisans eğitimini (tezli) İstanbul Beykent Üniversitesi‘nde başarıyla tamamlayarak Uzman Klinik Psikolog unvanını aldı. Ayrıca inşaat mühendisliği lisans diplomasına da sahip olan Klinik Psikolog Burak Uçkun, "American Hypnosis Association" akredite hipnoterapistler listesinde yer almaktadır. Yetişkinler için Bilişsel Davranışçı Terapi ve Hipnoterapi yönelimli psikoterapi hizmetleri vermekle beraber alandaki uzmanlara Hipnoz eğitimleri de vermektedir.

Yazarın Tüm Makaleleri
Picture of Klinik Psikolog BURAK UÇKUN

Klinik Psikolog BURAK UÇKUN

Hipnoterapi diplomasını dünyanın ulusal akreditasyona sahip ilk hipnoterapi akademisi olan, ABD Los Angeles’taki HMI College of Hypnotherapy‘de aldı. Lisans eğitimini yüksek onur derecesiyle ve bölüm ikincisi olarak mezun olduğu İstanbul Nişantaşı Üniversitesi, “Psikoloji” bölümünde tamamladı. “Klinik Psikoloji” alanında Yüksek Lisans eğitimini (tezli) İstanbul Beykent Üniversitesi‘nde başarıyla tamamlayarak Uzman Klinik Psikolog unvanını aldı. Ayrıca inşaat mühendisliği lisans diplomasına da sahip olan Klinik Psikolog Burak Uçkun, "American Hypnosis Association" akredite hipnoterapistler listesinde yer almaktadır. Yetişkinler için Bilişsel Davranışçı Terapi ve Hipnoterapi yönelimli psikoterapi hizmetleri vermekle beraber alandaki uzmanlara Hipnoz eğitimleri de vermektedir.

Yazarın Tüm Makaleleri

Bunlar da ilginizi çekebilir

Sorularınız mı var?

Telefon veya e-posta ile irtibata geçmekten çekinmeyin

Hipnoz Uzmanı ve Klinik Psikolog Burak Uçkun
Klinik Psikolog BURAK UÇKUN

Merhaba...

Sorunuz mu var?

bilgi@hypnotistanbul.com 
Tel: 0539 914 23 10

Sorularınız için telefon ya da e-posta yoluyla irtibata geçmekten çekinmeyiniz.

hypnotistanbul