Dünyada hipnozu her meslekten herkes kullanabiliyor ancak buradaki “kullanmak” teriminden ne anladığımız önemlidir. Hipnoz her insanın insanın doğasında var olan, bilimden, eğitime; eğitimden, spora, spordan motivasyona ve kişisel gelişime kadar birçok farklı kullanım alanı olan, iyi bir hipnoz eğitimi almış kişilerce uygulandığında mükemmel sonuçlar veren harika bir kişisel gelişim ve yardım yöntemidir. Eğitim, spor, iletişim gibi alanların yanı sıra hipnoz, hekimler tarafından klinik ve tıbbi uygulamalarda da kullanılır. (Örneğin bir “makas” terzilikte kullanılabildiği gibi hastanelerde ameliyatlarda da kullanılabiliyor). Hipnoz tıbbi kullanım alanları da olan, ama aynı zamanda tıp fakültelerinde veya üniversitelerde öğretilmeyen, hipnoza yönelik ekstra bir eğitim alınmasını gerektiren, özgün, müstakil bir yardım yöntemi olmakla beraber harika bir iletişim biçimidir.
Dünyada bazı hipnotistler hipnozu “mesleki ve hobisel alanlardaki kişisel gelişim ve motivasyon aracı” olarak kullanırken hekimler, diş hekimleri, klinik psikolog ve psikiyatristler ise hipnozu kendi alanlarında yaptıkları çalışmalarda bir “destekleyici tedavi aracı” olarak kullanırlar. Kanunlar, insana ait olan bu araçları ne amaçla kullandığınızı çerçeveler. “Teşhis ve tedavi” sadece hekimlerin işidir. Hipnoterapistler ise “hastalık teşhisi” veya “hastalık tedavisi” yapmazlar. Hipnotik teknikler, modern tıbba alternatif bir tedavi aracı olarak sunulmadığı sürece ve ne amaçla kullandığınıza paralel olarak, belli bir entelektüel alt yapıya sahip herkesin öğrenebileceği bir iletişim aracıdır.
Hipnozun kullanım alanları çok geniştir. Bu yüzden “hipnozu kullanmak” derken, hangi amaçla kullanmaktan bahsedildiği de kimlerin kullanmaya yetkili olduğu konusunda belirleyicidir. Hipnoz eğer “hastalık tedavisi” amacıyla kullanılacaksa, hastalık tedavisi için hipnoterapiste başvurmak yerine bir hekime başvurmak gerekir. Kanunlarımız “hastalık tedavisi” yetkisini sadece hekimlere vermiştir. Bu yüzdendir ki hipnoz “hastalık tedavisi” için kullanılacaksa, bu konuda hipnozu destekleyici tedavi olarak kullanan hekimlere başvurulmak gerekir. Tıbbi konularda veya ruhsal sorunların tedavisinde klinik psikolog ve psikiyatristlerin dışındaki insanlara başvurmak doğru bir yaklaşım olmaz. Kişisel gelişim, bilinçaltı değişim, bilinçaltı yeniden öğrenme, bilinçaltı eğitimi ve hedeflere ulaşma, motivasyon alanları dışında kalan konularda, hekim olmayan birinin tedavi uygulama yetkisi olamaz.
Dünyada bir çok hekim, kendileri hipnoz eğitimi almamışlarsa yetkin bir hipnoterapist ile beraber çalışabiliyorlar. Hipnotist, hekimin uygun gördüğü konularda, hekim süpervizyonu altında hipnoz uygulaması yapabiliyor. Hipnoz, kullanım alanının genişliği, efektifliği ve çok hızlı sonuç alınabilmesi nedeniyle; dünyada bazı hekimler de kendi uzmanlık alanlarındaki uygulamalarında zaman zaman kullandıkları bir yardımcı araç olsa da, her Psikolog veya Psikiyatrist aynı zamanda bir Hipnoterapist veya Hipnoz uygulayıcısı değildir. Hipnoterapi eğitimi ayrıca alınmış olmalıdır. Hekimler de hipnozu sadece eğitimini aldıkları kendi uzmanlık alanlarında uygularlar. Örneğin Astım hastalığı konusunda göğüs hastalıkları uzmanı, ağrısız doğumda kadın doğum uzmanı, cilt hastalıkları konusunda dermatolog, ruhsal hastalıklarda psikiyatri uzmanı, diş çekimi ve diş eti hastalıklarında diş hekimleri, hem bilgi ve yeterlilik, hem de yasal olarak yetkilidirler. Çünkü söz konusu hastalıkları tedavi ederlerken hipnozu kendi uzmanlık bilgileri içinde ekstra bir destek aracı olarak kullanacaklardır.
Unutmamak gerekir ki; Hipnoz sertifikaları kişiye “hastalık tedavisi yapma yetkisi” vermez, bu yetki tüm dünyada sadece tıp hekimlerine verilmiştir. Bu nedenledir ki tıp hekimi olmayan bireylerin katıldığı hipnoz eğitimlerinde verilen sertifikalar bir “katılım belgesi” niteliğindedir ve hipnozun tıbbi uygulamalarını öğretmediği gibi bu tür konularda bir yetkinlik veya yetki vermez. Hipnozu “tedavi” amaçlı kullanma yetkisi veren şey sertifika değil, uygulayıcının üniversite diplomasıdır (hekim, klinik psikolog, vb.) Dünyada diğer ülkelerde kişisel gelişimciler ve hipnoz uzmanları, “tedavi kapsamında olmayan”, tıbbi olmayan konularda; yani “kişisel gelişim ve motivasyon” kapsamında olan konularda hipnoz uygulayabiliyorlar. Sertifikalar kişiye diledikleri her konuda hipnoz yapma yetkisi vermez. Kişinin hangi alanda hipnoz uygulayabileceği yetkisini veren şey “sertifikalar” değil, “üniversite diplomalarıdır”.