Panik atak, vücudun korku, stres veya heyecana verdiği normal tepkinin aslında biraz aşırı hal almış bir versiyonudur. Kişinin panik atak geçiriyor olmasının birden fazla sebebi olabilir. Duygusal sıkıntılar geçirmenize neden olan stresli bir hayat tarzı, beslenme şekliniz veya nefes alıp verme tarzınıza kadar bir çok sebebi olabilir. Bu makalede panik atak nedir, bir atak sırasında neler olur, panik atağı tetikleyen unsurlar, panik atak sırasında neler yapılabilir ve panik atak tedavisi hakkında merak edilen soruların cevabını inceliyoruz.
İçindekiler
Panik Atak Nedir?
Panik atak; endişe, korku, (ölüm korkusu gibi) bazı sıkıntı duygularını da içinde bulunduran, genellikle nöbetler şeklinde görülen bir durumdur. Panik atak bir hastalık değil, bir semptomlar bütünüdür. Bazı bozukluklarda ya da psikolojik rahatsızlıklarla birlikte de görülebilir.
Bir atak sırasında, kişi kendini aniden bir korku içinde bulur ve aşırı kalp çarpıntısı, terleme gibi bazı fizyolojik belirtiler gösterir. Kişi öleceğini, kalbinde bir sorun olduğunu, kalp krizi geçireceğini, bayılacağını, çok kötü şeyler olacağını düşünür. Aldığı havanın yetmediğini düşünerek derin nefesler almaya çalışır, nefes alış verişi değişir. Kontrolünü kaybetme duygusu yaşar. Kişi panik içinde hemen doktora başvurur. Birkaç dakika ila yarım saat kadar atak geçirdikten sonra kişi kendini çok bitkin hisseder. Genelde yalnız kalmak istemez. Birinin yanında kendini daha güvende hisseder.
Bu tür bir deneyim geçiren bireyler, sürekli olarak bir sonraki atağın ne zaman geleceğini düşünmeye başlarlar. Yeni bir atağın nerede ve ne zaman geleceği ile ilgili belirsizlik, kişide “beklenti anksiyetesi” adı verilen bir kaygı hali yaratır. Kişi sürekli yeni bir atak geçirme endişesi duyar. Bu da kişide sürekli bir gerginlik ve huzursuzluğa neden olarak kişinin günlük hayatını olumsuz etkiler.
Panik Atak Bir Hastalık mıdır?
Panik atağın bir bozukluk değil, bir semptom olduğunu anlamanız önemlidir. Her atak geçiren, hasta değildir. Çoğu insan, hayatı boyunca en az bir kere panik atak geçirebiliyor. Panik bozukluk ile panik atak halk arasında birbirine karıştırıldığı için, kimisi kendini “panik atak hastası” olarak nitelendirir ancak panik atak aslında hastalığın kendisi değildir, semptomlar bütünüdür.
Panik ataklar, kaygı bozuklukları veya depresyon gibi farklı bozuklukla birlikte ortaya çıkabilir. Bazı diğer sağlık sorunları olan kişilerde panik atak görülebilir. Örneğin; bazı kalp hastalıkları veya solunum problemleri panik atağına benzer semptomlara neden olabilir. Bu nedenle, doğru bir tanı ve uygun tedavi için, tüm olası etkenlerin birlikte dikkate alınarak tıbbi ve psikiyatrik değerlendirme yapılması gerekir. Panik atakları, kaygı bozukluklarıyla birlikte değerlendirilir ve uygun tedavi planı, bireysel ihtiyaçlara göre belirlenir.
DSM-5, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı’nın kısaltmasıdır ve Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) tarafından yayınlanmış bir kılavuzdur. Bu kılavuz, çeşitli psikiyatrik bozukluklar için tanısal kriterler sağlar ve bu bozuklukların tanı ve tedavisinde kullanılır. DSM-5, panik atakları tek başına bir psikiyatrik hastalık veya bozukluk olarak değerlendirmez. DSM’e göre panik atak, bir semptomlar grubudur.
Panik Atak Belirtileri Nelerdir?
Beklenmedik anlarda ortaya çıkan aşırı kaygı ve korku durumu olarak tanımlanabilen bu durum sırasında, kişi ani bir şekilde yoğun endişe yaşar ve bu endişeyle birlikte vücutta çeşitli fiziksel tepkiler meydana gelir. Kalp atışlarının hızlanması, nefes almakta güçlük çekme, titreme, terleme gibi fiziksel belirtiler sıkça görülür. Kişi bu durumda kontrolünü kaybetme ve kötü bir şey olacağı korkusuyla başa çıkmaya çalışır. Bu ataklar aniden başlar ve kısa sürede yoğunlaşır, genellikle birkaç dakika içinde en yüksek noktaya ulaşır. Bu durum, birey için oldukça rahatsız edici ve korkutucu olabilir.
Panik atak belirtileri:
- Ani, beklenmedik ve yoğun bir korku veya kaygı hissi.
- Kalp çarpıntısı, hızlı kalp atışları veya göğüs ağrısı.
- Terleme, üşüme ya da ateş basması gibi sıcaklık değişiklikleri.
- Nefes darlığı, nefes alma zorluğu ya da boğulma hissi.
- Baş dönmesi, sersemlik veya bayılma hissi.
- Bulantı, karın ağrısı veya ishal gibi mide-bağırsak problemleri.
- Titreme veya sarsıntı.
- Derealizasyon (Gerçeklikten kopma)
- Depersonalizasyon (Kendinden kopma)
- Uyuşma veya karıncalanma hissi.
- Terleme, üşüme ya da ateş basması gibi sıcaklık değişiklikleri.
Kişiler bu belirtilerin bazılarını ya da tümünü bir arada yaşayabileceği gibi, ataklar sırasında ekstra farklı semptomlar da görülebilir. Zira panik atağın belirtileri kişiden kişiye değişebilir.
Panik Atağı Anlamak
Neden bu tür bir atak geçirdiğinizi düşünüyorsanız, atakların tetiklendiği zamanları düşünüp, belki atak geçirdiğiniz durumların ortak bir noktasını fark etmeniz mümkün olabilir.
Örneğin; panik atak sadece kalabalık yerlerde tetikleniyorsa, o zaman bilinçaltının “kalabalık ortamlar” ile ilgili daha önceki bir deneyiminden yaptığı bir çıkarımla, kalabalık ortamları kendi kriterlerine göre bir “tehdit unsuru” olarak kayıtlarına almış olması ihtimal dahilindedir diyebiliriz. Daha önceki bir deneyiminden dolayı oluşan bazı irrasyonel bilinçaltı ilişkilendirmeler, panik atak tetikleyicisi olabiliyor. Üstelik bilinçaltı bunu iyi niyetle yapıyor. Bizi olası bir tehdide karşı korumak için, bizim hayatta kamamız için yapıyor.
Bilinçaltına bu tür durumların tehdit oluşturmadığını yeniden öğretmek Hipnoz tedavisi ile mümkün olabiliyor. Hipnoz, bilinçaltı düzeyde değişim yaratmanın en hızlı yoludur. Bilinçaltında yeni öğretiler yeni kayıtlar oluşturulduğunda, panik atak sorunu ortadan kalkabiliyor.
Bu arada hatırlatmak isterim ki bu makalede Panik Atak problemini “bilinçaltı” perspektifiyle ele alıyoruz. Yani panik atağın temelinde fizyolojik bir durum olma ihtimali de vardır. Bu yüzden Hipnozu bu konuda tek başına bir “alternatif tedavi yöntemi” gibi görmek doğru bir yaklaşım olmaz. Panik atak konusunda öncelikle bir tıp hekimine başvurup tetkiklerinizi yaptırmanız daha akıllıca bir yaklaşım olur. Hipnoterapiyi ise doktorunuzun/psikiyatristinizin de iznini almak şartıyla bir “tamamlayıcı terapi” olarak alabilirsiniz. Böylece hipnoz, panik atak problemini bilinçaltı seviyede de iyileştirmek suretiyle problemi kalıcı olarak gidermek ve iyileşme sürecini hızlandırmak konusunda çok faydalı bir tamamlayıcı unsur olabilir.
Panik Atağın Sebebi Nedir?
Panik atağın sebepleri arasında gösterilen bazı fizyolojik sebepleri şöyle özetleyebiliriz:
- Sara hastalığı (epilepsi)
- Vitamin eksikliği
- Aşırı kafeinli besinlerle beslenmek
- Sinir sistemi hiperaktivitesi
- Metabolik problemler (tiroit bezindeki sorunlar, kansızlık, kan ve şeker düşmesi, fazla adrenalin salgılanması vb.)
- Solunum sistemi problemleri
- Kalp ve dolaşım sistemi problemleri
- Kullanılan bazı ilaçların yan etkisi sonucu
- Kapalı yerlerde veya kalabalık yerlerde bulunmak, (kapalı veya kalabalık ortamlarla ilgili bilinçaltı ilişkilendirmeleri sebebiyle tetiklenebilir)
- Depresyon ve anksiyete bozuklukları
- Uyarıcı madde kullanımı ve/veya bu tür bir maddenin aniden kesilmesinin bir sonucu
- Genetik yatkınlık
Fizyolojik sebeplerin yanı sıra psikososyal faktörler, çevresel stres, travmatik yaşantılar ve genetik yatkınlık da panik atak oluşumunda etkili faktörlerdir. Panik atak tedavisinde tüm olası faktörlerin dikkate alınması önemlidir.
Kimlerde Panik Atak Görülür?
Panik atak ile ilgili tüm dünyada yapılan çalışmalar, bu rahatsızlığın toplumun yaklaşık %1,5 – %3.5’unda görüldüğünü belirlemiştir. Her yaşta ortaya çıkabilir ama kadınlarda görülme sıklığının erkeklere oranla 2-3 kat daha fazla olduğu gözlemlenmiştir.
Panik atak rahatsızlığı olan kişilerin yakın akrabalarında da bu semptomların görülme olasılığı yüksektir. Be nedenle, panik atakta genetik faktörlerin de etkili olabildiği düşünülmektedir. Araştırmalar genetik faktörlerin önemli bir rol oynadığını gösterse de bunun genetik doğası tam olarak çözülememiştir.
Bunu “öğrenilmiş bir korku” olarak nitelendirmek de pek yanlış olmayabilir. Sonuçta “bilinçaltı” bir çok davranışı aile bireylerinden kolaylıkla edinebiliyor ve bazı durumlarda oluşan bir “otomatik tepki” olarak bünyeye entegre edebiliyor.
Panik ataktan muzdarip kişilerin geçmişlerine bakıldığında, pek çoğunda uzun süreli stresin varlığı gözlemlenmektedir. Bu kişilerin strese karşı aşırı duyarlılıklarının olduğu da bir diğer görüştür. Yani stresli bir hayat da panik atağı tetikleyen sebeplerden biri olarak gösterilebilir. Bu nedenle panik atak tedavisi için tamamlayıcı terapi olarak stres yönetimi ile ilgili de destek alınması tavsiye edilir.
Panik Ataklar Sadece Psikolojik midir?
Panik atağın sadece ve sadece psikolojik olduğunu söylemek elbette mümkün değildir ama bazı insanlarda fizyolojik temelleri olduğu gibi bazılarında ise tamamen psikolojik olabiliyor.
Panik atağın sebepleri ile ilgili ihtimaller çok çeşitli olmakla beraber her kişi için farklıdır. Çoğunlukla sebepsiz bir şekilde ortaya çıktığı düşünülür ama aslında genellikle tetikleyici bir sebebi vardır. Bu sebep psikolojik veya fizyolojik olabilir.
Beyindeki bazı kimyasallarda veya beyinde hücreler arası iletişimi sağlayan bazı maddelerin biyokimyasında düzensizlik olmasının da panik atağın sebepleri arasında olduğu düşünülmektedir. Bu yüzden, panik atak tedavisi kişiye özgü olmalıdır. Panik atak tek başına ya da çeşitli hastalıklarla birlikte de ortaya çıkabiliyor.
Panik Bozukluk ile Panik Atak Aynı Şey midir?
Panik bozukluk ile panik atak, aynı şeyler değildir. “Panik Bozukluk” gerçek bir bozukluk iken panik atak, başka rahatsızlıklarda da görülmesi muhtemel olan bir belirtiler kümesidir. Panik atak yaşayan herkesin panik bozukluk tanısı almaz. Eğer kişi sürekli olarak beklenmedik panik ataklar geçiriyorsa, bu durum panik bozukluğa ya da başka bir tıbbi duruma işaret edebilir. Bu durumda, panik atakların sebebini belirlemek için bir uzmana başvurmak önemlidir.
Panik Ataklar Ne Kadar Sürer?
Panik atağın ne kadar süreceği, kişiden kişiye göre değişiklik gösterir. Bir atak genellikle birkaç dakikadan yarım saate kadar sürebilir. Ancak bazı durumlarda daha uzun da olabilir. Panik atağın ne sıklıkla meydana geldiği de kişiden kişiye farklılık gösterir. Kimi bireyler hayatlarında yalnızca bir kez panik atak deneyimlerken, bazıları daha sık bu durumu yaşayabilir.
Panik Atak Sırasında Ne Yapmalıyız?
Panik atak anlarında derin ve yavaş nefes alarak kendinizi sakinleştirmeye çalışın. Nefesinizi düzenlemek için “4-7-8 Tekniği” gibi nefes alma egzersizlerinden faydalanabilirsiniz. Yani 4 saniye derin nefes alıp, 7 saniye nefesinizi tutup, 8 saniye boyunca nefesinizi yavaşça verin. Kaygıyı azaltan nefes egzersizleri, vücudunuzun rahatlamasını ve zihninizi sakinleştirmesini sağlayabilir. Böylece atakların yoğunluğunu ve süresini azaltabilirsiniz.
Panik atak esnasında, eğer mümkünse, stres veya kaygıyı artıran ortamdan uzaklaşmak da faydalı olabilir. Panik ataklarınızın altında yatan nedenleri anlamak için yaşadığınız panik atakların sıklığını, şiddetini ve tetikleyici faktörlerini not almanız faydalı olabilir. Bu bilgiler, bir uzmana başvurduğunuzda sizin için en uygun tedavi yönteminin belirlenmesine yardımcı olur. Unutmayın ki panik ataklar genellikle altta yatan psikolojik faktörlerle ilişkilidir. Psikolojik destek almak, bu durumun üstesinden gelmenize yardımcı olur.
Panik Atak Tedavisi
Önce atağa sebep olan bozukluk ya da hastalık tespit edilmelidir. Sebep olan bozukluğun türüne göre tedavide genellikle ilaçlar (gerekiyorsa) ve ilaca eşlik eden terapi teknikleri kullanılır. Panik atağın tedavisinde Bilişsel Davranışçı Terapi ve Hipnoz Terapisi (hipnoterapi) gibi yöntemler, oldukça etkilidir.
Panik atağın tedavisinde; atak geçirmenin önüne geçme konusunda stres kontrolünün sağlanması, tedavi sürecinin önemli bir aşamadır. Bu yüzden panik atağın tedavisinde hipnoz yönteminin stres yönetimindeki güçlü etkisi, hipnozu bu konuda da bir “tamamlayıcı terapi” olarak görmemizi uygun kılar. Hipnoz bu konuda bir tamamlayıcı terapi olarak tedavi sürecine eklendiğinde çok faydalıdır. İyileşme sürecini olağanüstü hızlandırır. Bu nedenle, doktorunuz ilaç tedavisi uyguluyorsa, panik atak tedavinize ek olarak doktorunuzun da izniyle hipnoterapi ve/veya Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) seansları faydalı olur.
İlaçlar fizyolojik unsurları ele alırken, terapiler de psikolojik ve davranışsal unsurları ele almalıdır. Panik Atak ile ilgili bilimsel araştırmalar, etkin bir bütüncül tedavi süreci sonrasında kişilerin %80’inin artık Panik Atak sorunu yaşamadığını göstermiştir. Bu makalede bahsettiğimiz “Savaş ya da Kaç” tepkisinin ne olduğunu ve bilinçaltımızın nasıl çalıştığını öğrenmek için, zihnimizin çalışma prensibini anlattığım Hipnoz Nedir başlıklı bu sayfadaki videoyu izlemenizi tavsiye ederim.
Panik Atak Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Panik atakların tedavisinin süresi, kişiden kişiye göre farklılık gösterebilir. Bu süreç, kişinin semptomlarının şiddetine, kişinin tedaviye verdiği tepkiye ve uygulanan tedavi yöntemlerine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Psikoloğunuz veya doktorunuz tedaviye başlarken durumunuzla ilgili detaylı bir değerlendirme yaparak bir süre tahmini yapabilir. Ancak, bu tahminler her zaman kesin olmayabilir çünkü tedavi süreci, kişinin tedaviye adaptasyonuna, kişisel özelliklere ve problemin olası sebeplerine bağlı olarak değişebilir. Ayrıca tedavi sürecinin başarısı, bireyin tedaviye düzenli olarak katılımına ve terapiye olan bağlılığına da bağlıdır. Her bireyin tedaviye yanıtı farklı olur.
Panik Atak Tedavisi İçin Ne Zaman Yardım Almalı?
Herkesin panik atak geçirebileceğini ve birçok insanın hayatı boyunca bir veya iki kez bu durumla karşılaşabileceğini bilmeniz önemlidir. Ancak, bazı insanlar için bu atakların sıklığı daha fazla olabilir. Eğer ilk defa bir atak geçirdiyseniz elbette hemen bir acil servise gitmeniz en doğru adım olacaktır. Dolayısıyla, “İlk defa panik atak geçirmişsem yine de acil servise gitmeli miyim?” diye merak ediyorsanız, cevap EVET’tir. Bunun temel nedeni, “bilinmeyen” ile ilgili risklerdir.
Daha önce hiç panik atak geçirmediyseniz, muhtemelen daha önce panik atak tedavisi de görmediniz. Dolayısıyla, bir uzman yardımı almadan durumunuzu doğru bir şekilde teşhis etmeniz çok zor olabilir. Bir uzmana görünürseniz, panik atakla karıştırılabilecek diğer ciddi sağlık sorunlarını (örn. kalp krizi) elimine etme konusunda daha rahat edersiniz.
Daha önce atak geçirdiyseniz ve şu durumlar sizi tarif ediyorsa bu konuda bir tedavi sürecine girmek için bir klinik psikoloğa veya psikiyatriste başvurmanızın zamanı gelmiş demektir:
- Panik atağınız sık tekrarlanıyor ve günlük hayatınızı olumsuz etkiliyorsa (örn: görevleri tamamlamanızı, ev işlerini yapmanızı, kendinize veya ailenize bakmanızı, kısacası günlük hayatınızdaki işlevselliğinizi olumsuz etkiliyorsa)
- Sosyal etkileşimlerden kaçınmak için evde kendinizi izole ediyorsanız
- Kaygınızla başa çıkmak için alkol veya uyuşturucu kullanıyorsanız… Bu uyarıcılar, zamanla kaygınızı kötüleştirebilir ve daha şiddetli ataklara neden olabilir
- Depresyonda olduğunuzu düşünüyorsanız
- Ataklar sıklıkla tekrarlıyorsa.
Unutmayın, panik ataklar tedavi edilebilir. Klinik psikologlar ve psikiyatrist hekimler sizin için uygun olan tedavi planını belirleyerek yardımcı olacaklardır. Kendinizi yalnız hissettiğinizde veya endişeleriniz arttığında, yardım almak için çekinmeden bir uzman ile irtibata geçerek destek almaktan çekinmeyin.
Sık Sorulan Sorular
Panik Atağı ile ilgili kısa soru ve cevaplar
Panik atak geçici bir durum olduğu için genellikle derin nefes almak, rahatlatıcı teknikler kullanmak, stresi azaltmak ve düzenli egzersiz yapmak yardımcı olabilir. Tedavisi terapi, nefes teknikleri, meditasyon ve stres yönetimi ile mümkündür.
Ani ve yoğun korku veya endişe hissiyle karakterizedir; kalp çarpıntısı, terleme, aniden ortaya çıkan yoğun kaygı ve korku gibi fiziksel belirtiler eşlik eder. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte genetik, çevresel faktörler ve stres etkili olabilir.
Bir panik atağı genellikle 15-30 dakika sürer, ancak bazen daha kısa veya daha uzun sürebilir.
Derin ve ritmik nefes alıp verme tekniklerini öğrenmek, sakinleştirici teknikler uygulamak, bir yakınınızla konuşmak, yer değiştirmek ve stresi azaltıcı aktiviteler yapmak yardımcı olabilir. Tedavi ve baş etme yöntemlerini öğrenmek için bir klinik psikolog veya psikiyatrist desteği alabilirsiniz.
Ani gelen yoğun kaygı ve endişe, nefes darlığı, terleme, kalp çarpıntısı gibi bazı belirtiler panik atağa işaret ediyor olabilir. Ancak bu tür semptomlar başka hastalıklarla karıştırılabileceği için bir uzmana başvurarak doğru teşhisin yapıldığına emin olmak gerekir.
Tedavi edilmezse, panik ataklar tekrarlayabilir, sıklaşabilir, yaşam kalitesini düşürebilir ve anksiyete bozukluklarına yol açabilir. Uzun dönemde depresyon ve izolasyon gibi durumlar oluşabilir. Bu nedenle, vakit kaybetmeden tedaviye başlanması önemlidir. Bunun için bir klinik psikoloğa veya psikiyatrist hekime başvurabilirsiniz.