Tahterevalli, “çocuk parkı” deyince akla gelen oyuncaklar arasında ilk üçte yer alır. (Salıncak, Kaydırak, Tahterevalli). Hani tam ortasından bir desteğe oturtulmuş bir kalasın iki tarafına birer kişi oturur da sonra karşılıklı olarak havada yükselip alçalarak eğlenirler… Binmenin nasıl bir his olduğunu hatırlıyor musunuz?
Tahterevalli bir nevi kaldıraçtır aslında. Bir ucuna sen oturursun, diğer ucuna da arkadaşın oturur; ayaklarınla kendini yukarı itersin, sen yukarı çıkarken karşı taraf aşağı iner. Sonra aynı şeyi karşıdaki kişi yapar, bu sefer sen aşağı inersin o yukarı çıkar. Sırayla önce biriniz sonra diğeriniz yukarı-aşağı iner çıkarsınız ve oyun bu şekilde devam eder; ta ki biriniz sıkılıncaya kadar… ya da düşene kadar… ya da birinizin annesi artık eve çağırana kadar…
Kontrol bazen sendedir, bazen değildir… Bir an için yukarıdasındır, sonra aşağıdaki olursun. Sıra sana gelip de yukarı çıktığında o irtifada ne kadar kalacağın aslında biraz da tahterevallinin diğer ucunda oturan kişinin merhametine kalmıştır. Çünkü o kişi bu sırada belki de senin kaderini kendi ellerinde tutuyor olmanın tadını çıkarırken, seni orada havada saatlerce asılı bırakmanın ne kadar komik olabileceğini düşünüyor da olabilir. Hatta belki de tahterevalliden aniden kalkıp seni o yükseklikten yere düşürmenin çok daha komik olabileceğini düşünüyor da olabilir.
Sağlıklı olan her ekip, her topluluk ve hatta her medeniyet aslında bir “tahterevalli” gibi çalışır.
Tahterevalliye binen kişiler birbirine adeta görünmez bir iple bağlıdırlar… Bu ipin adı “GÜVEN” dir. Yani tahterevallinin iki ucunda oturanlar aslında birbirlerine muhtaçtırlar. Altta olan kişi isterse yüksektekini saatlerce o yükseklikte esir edebilir aslında. Kişi kendini orada kapana kısılmış hissetmeye başladığında o anda ne kadar yüksekte (veya alçakta) olduğu önemsiz hale gelir. Kapana kısılmışlık duygusunu kimse sevmez öyle değil mi? Bu yüzdendir ki tahterevalliye bineceğin partnerini seçerken onun sana ne kadar güven verdiğini düşüneceksen kendinin karşındakine ne kadar güven verdiğini de düşünmende fayda var. Zira tahterevalli, taraflardan sadece birini eğlendirmeye yönelik bir mekanizma olmaktan ziyade her iki tarafın da sırayla sorumluluk aldığı hassas bir denge ve karşılıklı güven gerektiren bir mekanizmadır.
Tahterevalli, her iki tarafın da sırayla sorumluluk aldığı hassas bir denge ve karşılıklı güven gerektiren bir mekanizmadır. Tahterevalliye binmek adil olmayı, merhametli olmayı, toleranslı olmayı gerektirir.
Tahterevalli – Nasıl Binilir, Nasıl İnilir?
Tahterevalli, “terazi hassasiyeti” gerektiren bir mekanizmadır. Onunla oynamak için iki tarafın da birbirine ihtiyacı vardır. Tahterevalliye binmek adil olmayı, merhametli olmayı, toleranslı olmayı gerektirir. Kişi tahterevallide kendini kapana kısılmış hissederse, yani bir şekilde hep aşağıda (veya hep yukarıda) kalacağı korkusuna kapılırsa oyun tatsızlaşmaya başlar… işlerin sarpa sarmaya başladığı an işte o korkunun başladığı andır.
Tahterevallide altta (veya üstte) olma sırası kendisine geldiği için gücü elinde bulunduran taraf, karşı uçta oturan kişiyi duymayı reddediyorsa, hatta o tahterevallinin tam ortasındaki mekanizmanın temelini oluşturan o desteği oradan kaldırma uğraşı içindeyse, bu şekilde çalışan bir şirket er ya da geç müşterilerinin ilgisini ve güvenini kaybeder. Bunun tam tersi de geçerlidir; bütün zamanını hayaller kurarak geçiren ama “uygulama, icraat, yürütme” konularında durağan olan bir şirket de başarılı olamaz. Sadece hayal kurarak da bir yol alınamaz. Tahterevalliye binmek tek başına yapılabilen bir şey değil.
Aynı prensip, kariyerin ve yaşamın için de geçerli. Tahterevallinin her zaman yukarıdaki kısmında olmak isteyenlerden isen, başkalarıyla çalışma konusunda asla başarılı olamazsın. Her tartışmayı kazanman gerektiğini düşünen bir yapın varsa, seninle aynı odada bulunmayı isteyen insanların sayısı eninde sonunda tükenecektir.
Tahterevallinin her zaman yukarıdaki kısmında olmak isteyenlerden isen, başkalarıyla çalışma konusunda asla başarılı olamazsın.
Güç ve otorite büyüdükçe ego da büyür. Böylece tahterevallinin o çok basit çalışma prensibini unutmak da bir o kadar kolay olur. Bu yüzden kontrol ve enerjinin salınımına izin vermeye gönüllü olmak gerekir. Tahterevallinin direğini kırmanın kimseye bir yararı olmayacağının da farkında olmak gerekir.
Karşındaki kişiye tahterevallinin her iki selesinin de sırayla inip kalkıyor olduğunu mutlaka hissettirmelisin ki oyun devam etsin ve herkes mutlu olsun. Aşağıdakinin yukarıdakine, yukarıdakinin aşağıdakine güveni olmalı. Aşağıda olanın sırası geldiğinde yukarı çıkacağına şüphesi olmamalı. Hatta tahterevalliye binmek için parkta sıra bekleyen diğer çocuklar da olduğunu unutmamalı. Zamanı geldiğinde oradan inip sıra bekleyen başka bir çocuğa yerini devretme konusunda nazlanmamalı.
Sen Tahterevalliye Nasıl Biniyorsun?
Bir düşün bakalım; sen tahterevalliye binerken bu güveni hissetmek ve karşındakine hissettirmek için çaba gösteriyor musun? Karşındakini dinliyor musun? Dinliyorsan onu gerçekten duyduğuna emin misin? Tahterevalliye binmekten o da senin kadar zevk alıyor mu? Tahterevallinin direğinin ya da temelinin kırılmaması için herkes aynı özen ve esnekliği gösteriyor mu?
Bir tahterevallinin çalışma mekanizması ve felsefesi konusunda şimdi 2 dakika daha düşünmeye ne dersiniz? Böylece hızınızı almışken belki tahterevallinin sizin için simgelediği yeni prensipler de keşfedebilirsiniz… Hatta bu prensipleri hayatınıza, kariyerinize, ilişkilerinize entegre etmenin ne kadar da iyi bir fikir olduğunu da fark edebilirsiniz.