Regresyon Terapisi Nedir? Zararları Nelerdir?

Bu makalede, psikolojide regresyon nedir, ne değildir, regresyon (gerileme) terimi, regresyon tedavisi, regresyon terapisi zararları ve olası faydaları gibi konuları detaylıca inceleyeceğiz. Regresyon teriminin kelime anlamı gerileme, geriye dönüş olarak ifade edilebilir. Psikolojide regresyon, kişinin belirli bir olay veya yaşam sürecinde daha önceki bir döneme geri dönme eğilimi olarak tanımlanan bir savunma mekanizmasıdır. Kişi kaygılı bir durumda veya kendini tehdit altında hissettiğinde, daha erken bir gelişim aşamasına dönerek daha ilkel bir tepki/davranış içinde bulunabilir.

Regresyon, bir terapi yönteminin adını da ifade ediyor olsa da bu terim sadece psikoloji alanında kullanılan bir kavram değildir. Regresyon aynı zamanda sosyal bilimler, ekonomi, finans, mühendislik ve pazarlama gibi alanlarda, değişkenler arasındaki ilişkiyi incelemek için kullanılan istatistiksel bir analiz yöntemidir. Bu makalede, psikolojide regresyon terapisi kavramını tüm yönleriyle detaylıca inceliyoruz. 

İçindekiler

Regresyon Tedavisi Nedir?

Regresyon tedavisi, bireyin geçmişteki deneyimlerine veya daha da önemlisi, bu deneyimlerin nasıl algılanıp kodlandığına odaklanarak, mevcut duygusal veya psikolojik sorunları çözmeyi amaçlayan bir terapi yöntemidir. Regresyon terapisi, özellikle geçmiş olaylara ve bunların günümüzde davranış biçimimizi nasıl etkilediğine odaklanır. Bu tür bir terapide terapist, bazı imgeleme teknikleri kullanarak kişinin hayal dünyasında zamanda geriye gitmesine yardımcı olur. 

Regresyon terapisi nedir? Regresyon tedavisi ve zararları, faydaları

Regresyon terapisinin çeşitli türleri vardır. En çok kullanılan türü, hipnoz teknikleri kullanılarak yapılan türüdür zira hipnotik zihin durumundayken kişilerin konsantrasyon ve odaklanma becerisi maksimum seviyededir. Aslında her regresyon terapisi, belli bir seviyede hipnotik zihin durumuna girmeyi gerektirir.  

Bu yöntem, kişinin mevcut sorunlarının kökeninin geçmiş deneyimlerine dayandığını varsayarak, bu geçmiş deneyimlerin etkilerini anlamayı ve kişinin bilinç dışında bu deneyimi yeniden çerçevelendirmeyi hedefler. Regresyon terapisi yapan uzmanın yardımıyla bilinç dışında yeniden anlamlandırılıp, yeni bir anlayışla tekrar kodlanan bu geçmiş deneyimler, (veya algılanan metaforik deneyimler), kişide bir sağaltım sağlayabilir. 

Günümüzde regresyon terapisi her derde dava bir genel uygulamaymış gibi gösteriliyor. Ancak unutmayınız ki regresyon tedavisi uzman olmayan ellerde, ciddi olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu olası zararlardan, ileride bahsedeceğiz. 

Regresyon Terapisi Türleri

En yaygın olarak kullanılan regresyon terapi uygulamaları şunlardır:

  • Hipnozla regresyon terapisi,
  • Yaş geriletme ile regresyon terapisi,
  • Geçmiş yaşam terapisi.

Hipnozla regresyon tedavisi:

Tüm regresyon terapi türleri sırasında aslında hipnotik bir zihin durumu oluşsa da hipnozla yapılan regresyon terapileri, mutlaka geçmiş yaşamlara gitmeyi ya da mutlaka yaş geriletme teknikleri kullanmayı gerektirmez. Hipnoz sadece danışanların bilinç dışı süreçlerini de devreye sokarak problemi yeniden çerçevelemeleri ve daha işlevsel bir şekilde anlamlandırmaları konusunda yardımcı olmayı amaçlar. Zira bilinçaltı, görsel imgelerle işlem yapar. Hipnoz halindeyken kişiler geçmişlerindeki konulara daha derinden odaklanabilirler. Regresyonda hipnoz kullanılmasının başlıca nedeni de aslında bu derin odaklanmanın hipnoz halindeyken daha verimli olmasıdır. Bu nedenle hipnoz regresyon tedavisi için kullanılan araçlardan biri olarak ilk sıradadır.

Yaş geriletme ile regresyon terapisi:

Bu tür regresyon terapisinde, terapistler kişide hipnotik zihin durumu yaratır ve ardından adım  adım geçmiş yıllara dönmesini ister. Amerikan Psikologlar Derneği’ne göre, zihnimizin konfabulasyon (masallama, yanlış anılar) oluşturma özelliği nedeniyle bu anıların gerçekliği tartışmalıdır. Burada anlaşılması gereken konu bu anıların gerçek olup olmadığından ziyade, ne ifade ettiği ve neyi nasıl çözümlemek için bu sembolik dili kullandığıdır. Aşağıda zihnimizin kullandığı bu “sembolik dil” meselesini daha detaylı izah edeceğim. 

Geçmiş yaşam regresyon terapisi:

Bu, geçmiş yaşam terapisi diye nitelendirilen fenomen, travmalarımızın çoğunu geçmiş yaşamlarımızdan taşıdığımız inancına dayanır. Halk arasında en çok yanlış anlaşılan terapi türü budur. Geçmiş yaşam terapisi çok tartışmalı bir konudur. Amerikan Psikoloji Derneği tarafından kabul görmediği gibi dünyada birçok hipnoterapist ve klinik psikolog ve psikiyatristler tarafından da aslında zannedildiği kadar kabul görmüyor. Zira hipnoz, geçmiş yaşamları keşfetmenin bir yolu değildir. 

Dünyada pek çok kişi, geçmiş yaşam terapisi adı altında geçmiş yaşam regresyonu uygulayarak bunu “spiritüalizm” çerçevesinde pazarlıyorlar. Bu da halk arasında regresyonun yanlış tanınmasına ve yanlış kullanımına yol açıyor.

Geçmiş yaşam terapileri elbette fayda sağlayabilmektedir. Ancak bunun sebebi gerçekten geçmiş yaşamların var olduğu ya da hipnozla geçmiş yaşamlara gidilebildiği için değil, zihnimizin görsel imgelerle işlem yapma özelliğidir. “Geçmiş yaşam” kavramı sadece bir metafordur… Dolayısıyla, terapi sırasında hayal edilen şeyler gerçeklik değil, zihnimizin problemi çözmek için ürettiği hayal ürünü görsel imgelerdir. Zira bilinçaltının işlem yapma dili kelimeler değil, görsel imgelerdir. Geçmiş yaşam terapisi ile ilgili gerçekler ve bu terapinin teknik açıklamasını aşağıda daha detaylı olarak ele alacağız.

Psikolojide Regresyon Nedir?

Psikolojide regresyon, psikolojik bir savunma mekanizması olarak kabul edilir. Bireyler, başa çıkmakta zorlandıkları bir seviyede stres veya zorlukla karşılaştıklarında, durumla başa çıkabilmek için bilinçdışı bir otomatik süreç içinde, geçmişindeki başka bir döneme geri dönme eğilimi gösterebilirler. Bu durum, daha önceki güvenli dönemde, rahat hissettikleri o duruma geri dönmek suretiyle güvence arayışı olarak da görülebilir. Yani kişinin daha önceki bir dönemde hissettiği davranış, düşünce veya duygusal durumları, regrese oldukları sırada yeniden deneyimlemesi olarak da nitelendirebiliriz.

Örneğin, yetişkin bir bireyde regresyon, stresli bir olay veya bir travma sonrasında çocukluk dönemine ait davranış veya tepkilerin sergilenmesi şeklinde ortaya çıkabilir. Bu kişi, zorlayıcı hisleri uygun şekilde yönetmek yerine, daha önceki bir dönemde hissettiği o güvenceyi ve bağımlılığı arayarak, geçmişteki güvenli bir döneminin davranış modeline geri dönebilir. Bu geri dönme, çocukluk dönemine ait davranış modelleri gösterme; o dönemdeki dil kullanımını aynen tekrarlama; veya parmak emme gibi başka ilkel ve geçmişten gelen tepkilerle geçmişteki güvenli duyguları yeniden deneyimleme çabasını içerebilir.

Regresyon, bazen bir terapi seansı içinde kendiliğinden de ortaya çıkabilir. Terapi sırasında kişi, geçmiş deneyimleriyle bağlantılı olan bazı duygusal veya davranışsal durumları yeniden yaşayabilir. Bu yeniden yaşama süreci, kişinin geçmişte yaşadığı o zorlukların bugününe olan etkilerini anlamasına ve bu bağlamda yeni deneyimlerle başa çıkma becerilerini geliştirmesine yardımcı olabilir…

Psikologlar ve terapistler de zaten bireyin regresyonunun altında yatan nedenleri ve karşılaşılan stresi yönetme (veya duygusal süreci yönetme) stratejilerini keşfetmek için çalışırlar. Bu da, danışanın mevcut zorluklarla başa çıkmasını ve primitif tepkiler yerine daha olgun tepkileri devreye sokabilmesini desteklemek amacıyla, terapi sürecinde önemli bir veridir.

Ancak regresyon, her zaman olumsuz bir durum olarak değerlendirilmez. Bazı durumlarda regresyon, kişinin duygusal olarak rahatlatıcı bir duruma dönmesini ve kendi iç dünyasına yönelmesini sağlayarak kişisel büyümeyi teşvik edebilir.

Regresyon Terapisi Zararları

Hipnoz altında regresyon tekniğinin, kişinin kendi hayatındaki bazı hatıraları detaylı olarak hatırlamasına yardımcı olabilmesi ihtimal dahilinde olsa da regresyon tedavisi, aslında klinisyenler tarafından “ilk tercih” olarak kullanılan bir terapi yöntemi değildir. Zira regresyonun, özellikle psikoloji alt yapısı olmayan kişilerce uygulanmasının bazı riskleri olabilir. Bu riskleri şöyle sıralayabiliriz: 

Regresyonda yeniden travmatize olma riski

Regresyon tedavisi uygulayacak olan kişinin klinik alt yapısı da olan bir uzman olmasına dikkat edin. (Klinik Psikolog ya da Psikiyatrist Hekim). Unutmayın ki “Regresyon Terapisti” diye bir meslek ya da unvan yoktur. Regresyon terapisi yaptıranlar, bunu “ben regresyon terapisi yaptırmak istiyorum” diyerek uzmandan talep ederek yaptırdılarsa; ve uzman da “tamam, gelin yapalım” dediyse, muhtemelen bu uzman, psikolog ya da hekim değildir. 

Bu kişi muhtemelen başka bir amatörden regresyon eğitimi alıp, kendini regresyon terapisti ilan ederek regresyon tedavisi yaptırmak isteyen kişilere uygulamalar yapan bir amatördür. Bu tür bir durumda büyük bir risk aldığınızı unutmayın.

Regresyon tedavisi yapılmasına danışan değil, uzman karar vermelidir

Regresyon tedavisi yapıp yapmamaya danışan değil, klinisyen karar vermelidir. Regresyon terapisi almayı hastanın kendisinin talep etmesi; “kolum ağrıyor” diyerek doktora gidip “ben kolumu alçıya aldırmak istiyorum” demek gibidir. Gerekli tetkikler yapıldığında kol ağrınızın sebebi bir kırıktan dolayı değil ise, o zaman doktorunuz size belki bir krem ya da ilaç reçete edecek, ve kolunuzdaki ağrıyı birkaç günde giderebilecek. Siz kırık var zannetmiş olabilirsiniz ama belki de sadece incinmiştir… Röntgen çekecek ve doktorunuz ne tür bir tedavi uygulayacağına kendisi karar verecektir. Gerek olmadığı halde, sırf siz istediniz diye kolunuz alçıya alınmayacaktır. 

Ya da doktora giderek “bana şu ilacı yazın” demezsiniz öyle değil mi? Ne tür bir tedavi uygulayacağına, doktorunuz karar verir. Aynı şekilde, “bana regresyon tedavisi yapın” demeniz, doğru olmaz.

Kısacası; aşmak istediğiniz problem için regresyon tedavisine gerek yoksa, psikoloğunuz durumunuz için uygun olan en güvenli ve en faydalı yöntemi kendisi seçerek, terapilerinizi hedefinize uygun bir terapi yaklaşımıyla sürdürür. Birisi siz istediniz diye size regresyon yapıyorsa, ne yaptığını bilmediğine emin olabilirsiniz. Regresyon yapıp yapmamaya uzmanın kendisi karar verecektir. Bu nedenle, regresyon talebinizi reddeden uzmana regresyon yapması için ısrarcı olmayınız. Siz istediniz diye size regresyon tedavisi uygulamak, bir hekimin “siz istediniz diye sizin istediğiniz ilacı yazması” veya “siz istediniz diye ameliyatla apandisitinizi alması” ile aynı şeydir.      

Klinik psikolog ya da psikiyatrist olmayan birine regresyon tedavisi yaptıranlar, eğer bilinç dışındaki hatıralar arasında samanlıkta iğne arar gibi her yeri didik didik ederek gezinirken, terapiye geldikleri terapi konusu ile hiç alakası olmayan bambaşka olumsuz ve travmatik geçmiş hatıraları kazayla tekrar yüzeye çıkarabilirler. Peki, aslında hallolmuş bir travmayı yeniden gün yüzüne çıkarmak, tekrar travmatize etmek kişiye bir fayda sağlar mı? Travmalar hakkında hiçbir alt yapısı olmayan biri “regresyon terapisi” yaparsa, boşu boşuna yeniden travmatize olma riskiniz her zaman vardır. 

Travmalar, klinik konulardır. Kişiler regresyon tedavisi sırasında yeniden travmatize olabilirler. Terapist eğer klinisyen değilse, terapi sırasında bu durumu yönetemez. Amatör ellerde regresyon terapisi yaptırarak, istemeden tekrar travmatize olmayı kimse istemez, öyle değil mi? 

Konfabulasyon riski

Zihnin “false memory” özelliği vardır. False memory, yani sahte anı sendromu (konfabulasyon olarak da bilinir), anıların deformasyonu (veya yanlış bilinen anılar) olarak gerçekte aslında hiç meydana gelmemiş olayların sanki gerçekten yaşanmış anılar gibi deneyimlenmesi durumudur. Yani bilinçaltınız hipnoz altında da olsanız, anıları %100 gerçeklikle getirmez. Öyle bir misyonu da yoktur zaten. Konfabulasyonda kişi o anının gerçek olduğuna kendi bile inanmıştır. Yaşadığına emindir. Yani sahte bir anı oluşmuştur kişide… 

Psikolojide regresyon nedir, regresyon tedavisi zararları. Regresyonda geçmiş yaşam regresyon terapisinde konfabulasyon riskiBu yüzdendir ki regresyon tedavisi nedir diye merak ediyorsanız, bu tekniğin bir hatırlama tekniği olmadığını da bilmelisiniz. Zira regresyonla yaş geriletirken, gerçekte var olan veya aslında hiç var olmayan bir travmatik anıya denk gelirseniz, zihnin ortaya koyduğu o travmatik anı gerçek olmasa bile, kişiyi çok olumsuz etkileyebilir. Eğer uygulayıcı bir klinik psikolog veya psikiyatrist değilse, o anıyla nasıl ilgileneceğinizi bilemez ve kişi travmatize olabilir. Örneğin; 

Regresyon terapisi yaptıran birinin, regresyon terapisi sırasında uygulayıcının tek tek yaş gerileterek her yaşa uğradığını, ve o yaşlarda herhangi bir travmatik olay yaşayıp yaşamadığını incelemeye çalıştığını düşünelim: 

Uygulama sırasında Kişinin 4 yaşına kadar indiğini ve “4 yaşındayken amcasının cinsel tacizine uğradığını” gördüğünü (veya hissettiğini) düşünelim… Bu anı kişiye o regresyon sırasında o kadar gerçek bir his gibi gelebilir ki, kendisi bile öyle bir şey olduğuna %100 emin gibi hisseder. “Regresyon terapisi sırasında ben her şeyi hatırladım” zanneder. 

Halbuki öyle bir şey olmamış olabilir. Unutmayın; zihin boşlukları doldurur… kişinin bilinç dışı inançlarını sembolleştirir, yorumlar, hikayeleştirir, konfabulasyon oluşturabilir… Ve terapide 4 yaşında tacize uğradığına inanan kişi gidip aslında çok sevdiği amcasına “Ben regresyon terapisine gittim; terapide senin bana 4 yaşımdayken cinsel tacizde bulunduğun ortaya çıktı” diye çıkışabilir… Regresyonda hatırladığını sandığı şey o kadar gerçekmiş gibi gelir ki, kişi kendi bile bunun gerçekten yaşandığını sanabilir. Bu tür durumların yaşanması olasıdır.  

Geçmiş Yaşam Regresyon Terapisi Nedir?

Hipnozla önceki hayatlara gidilmesi fenomeni, danışanın hayal gücü ve bilinçaltı ilişkilendirmeleri ile ilgili bir durumdur. Kişi hipnozla Geçmiş Yaşam Terapisi deneyimlediğinde, bu deneyimi ile ilgili neye inanmak istiyorsa ona inanabilir. Ama aslında geçmiş yaşam terapisi, adı üstünde, bir “terapi” modelidir. Yani zevk için yapılmaz. Bu terapi modeli, bir problemi çözmek için terapi amaçlı yapılsa da bilim dünyasında kabul görmüş bilimsel bir terapi yöntemi değildir. Terapi sırasında deneyimlenen anı ve semboller gerçeği değil, bilinçaltının sembolik dili ile üstünde çalışılan problemi çözmek amacıyla ortaya koyduğu sembolik bir dildir.

Kişi reenkarnasyona inanıyor olabilir, inanmıyor olabilir, bu hiç önemli değildir. Sonuçta kişi için iyileştirici etkilere de sahip olabiliyorsa danışanın bu konudaki inancına saygı göstermek terapist için en makul yaklaşım olur. Ancak kişiyi geçmiş yaşamına götüreceğiniz iddia etmeyin. Neden mi?

Regresyon tekniği ile hipnoz seansı sırasında, kişi sıfır yaşa kadar geriletildikten sonra doğum anının da gerisine gitmesi yönündeki telkine uyan danışanların önceki hayatlarına (geçmiş hayatlarına) gidebildiğini iddia edenler olsa da doğrusu dünyada 250 yıldır uygulanan Hipnoz tarihi boyunca, bunu kanıtlamak için gösterilen yoğun çabalara rağmen bu konuda ispat niteliği taşıyacak bir bulguya rastlanmamıştır. 

Burada söylediğimiz şey “reenkarnasyon yoktur” ya da “reenkarnasyon vardır”, değil… Orasını bilemeyiz… Tartışanlar o konuda zaten tartışıyor. Burada söylediğimiz şey; hipnozun reenkarnasyonun var olup olmadığını ispatlayabilecek bir yöntem olmadığıdır. Bu farkın altını çizmek gerekir. Hipnoz, bilimseldir, spritüal değil… Ancak insanlar elbette dünyada her şeye spritüal bir anlam yükleyebilmekte. Spritüal regresyon nedir diye sorarsanız, bu terim sadece zaman zaman dünyada moda olan new-age spritüal akımların ürettiği, bilimsellikten uzak bir kavramdır.

Geçmiş Yaşam Terapisi Gerçek mi?

Bilinçaltının dilli, sembolik dildir. Zihnimiz ve bilinçaltımız bir işlem yaparken bizim bilinçli aklımızla konuştuğumuz dilden değil, kendi diliyle; yani “sembollerle” konuşur, sembollerle işlem yapar. Geçmiş yaşam terapisinde deneyimlediklerimiz de aslında bilinçaltının bir işlem yapma şekillerinden biridir. Bilinçaltı, o sembolleri metafor olarak kullanır. Kişinin hipnozdayken kendini kral ya da kraliçe olarak görmesi (veya hissetmesi), o kişinin geçmiş yaşamında gerçekten kral ya da kraliçe olduğunu göstermez. Kişi bu deneyimi yaşarken bunları “hayal gücü ve geçmiş deneyimleri” nedeniyle yüzeye çıkan bazı çağrışımlar nedeniyle, uydurur. Boşlukları doldurur.

Ancak bu regresyon terapileri sırasında öne çıkan imgelerin terapötik değeri olabilir. Sonuçta hipnoz sırasında bu fikirler ve imgeler de kişinin kendisinden çıktığına göre, önemli olan şey; bu deneyimin danışana ne anlattığıdır… Ancak sırf meraktan regresyon yaptırmak, doğru değildir.

Spiritüel yaklaşımı benimseyen terapistler bu tür bir sembolik dille terapi yaptığında yorumlanması gereken; acaba kişinin zihninde neden o tür bir “geçmiş yaşam” fikri oluşmuş olabileceğidir.  Sonuçta önemli olan şey danışanın seans sırasında geçmiş yaşamına dair anlattığı veya deneyimlediği şeyin doğru olup olmadığı değil, geçmiş yaşam terapisinin kişinin bu hayatta yaşadığı problemin çözümüne yardımcı olup olmadığıdır. Unutmayın; zihin sembollerle işlem yapar. Ancak geçmiş yaşam terapisi bilimsel bir yöntem değildir. Bir problemi aşmak için bilimsel yöntemler varken geçmiş yaşam terapisi için ısrarcı olmak, yukarıda da izah ettiğimiz sebeplerden dolayı yarardan çok zarar getirebilir.

Ayrıca kişi ne kadar derin hipnozda olursa olsun, kendinden geçmez. Söylenenleri duyar, işitir, hatırlar. Hipnozun filmlerde görüldüğü gibi bir kendinden geçme durumu olmadığını anlamanız önemlidir.

Geçmiş Yaşam Terapisi Herkese Yapılır mı?

Kişi talep etti diye hipnozla “geçmiş yaşam” uygulamaları yapılması kesinlikle uygun değildir. Terapi niteliği taşımayan hiçbir hipnoz uygulaması, psikolojide etik uygulama prensipleri ile örtüşmez. Spiritüalizm ile ilgili çalışmalar yapan amatörler bu tür uygulamaları her talep edene yapıyorlar. Ancak unutmayınız; “hipnozla geçmiş yaşam terapisi” geçmiş yaşamınızda kim olduğunuzu ortaya çıkaran bir yöntem değildir. Aşılmak istenen problem için kullanılacak olan terapi modeline de danışan değil, klinik psikolog, psikiyatrist veya hekimin kendisi karar verir. Psikoloğunuz geçmiş yaşam terapisi veya regresyon terapisi yerine başka bir terapi süreci öneriyorsa, geçmiş yaşam terapisi yapması için ısrarcı olmayınız. 

Regresyon Tedavisi Nasıl Bir Histir?

Hipnotik regresyon, iki türlü deneyimlenir:

  1. Gerçek regresyon
  2. Pseudo regresyon


Gerçek regresyon
sırasında kişi şimdiki zamandadır. Olay sanki o anda gerçekten oluyormuş gibi olayı yaşar, görür, ortam seslerini duyar, tüm duyularıyla olayı o sırada gerçekte oluyormuş gibi yaşar ve görür. Gerçekten o olayın içindeymiş gibi yaşar o anı. Bu gerçek regresyon, hipnozun 5.nci veya 6.ncı derinlik seviyesinde oluşur. Örneğin kişi çocukluk yaşlarından birine regrese olmuşsa, seans sırasında gerçekten o yaştaki çocukmuş gibi konuşur, sesi değişir, o an olan biteni “şimdiki zaman” grameriyle ifade eder. (örn: “öğretmenim bana tokat attı… Herkes bana bakıyor, çok utanıyorum”)

Pseudo regresyon ise hipnozun 2.nci derinlik aşamasında gerçekleşebilir. Pseudo regresyonda kişi geçmiş zaman kipinde konuşur. Olan biteni bir anı, bir his, anı, veya bir düşünce olarak algılar, o anki düşünce ve hisleri anlatır. Olayın içinde değildir. (örn: “öğretmenim bana tokat atmıştı. Herkes bana bakıyordu, çok utanıyordum”). Kişi görsel olarak olayın içinde olmaz, halüsinasyon veya hayal/rüya gibi bir hissiyata girmez. Sadece akında uçuşan fikirleri, hisleri ve düşünceleri ifade ederek regresyon terapisi sürecini yaşar.

Picture of Klinik Psikolog BURAK UÇKUN

Klinik Psikolog BURAK UÇKUN

Hipnoterapi diplomasını dünyanın ulusal akreditasyona sahip ilk hipnoterapi akademisi olan, ABD Los Angeles’taki HMI College of Hypnotherapy‘de aldı. Lisans eğitimini yüksek onur derecesiyle ve bölüm ikincisi olarak mezun olduğu İstanbul Nişantaşı Üniversitesi, “Psikoloji” bölümünde tamamladı. “Klinik Psikoloji” alanında Yüksek Lisans eğitimini (tezli) İstanbul Beykent Üniversitesi‘nde başarıyla tamamlayarak Uzman Klinik Psikolog unvanını aldı. Ayrıca inşaat mühendisliği lisans diplomasına da sahip olan Klinik Psikolog Burak Uçkun, "American Hypnosis Association" akredite hipnoterapistler listesinde yer almaktadır. Yetişkinler için Bilişsel Davranışçı Terapi ve Hipnoterapi yönelimli psikoterapi hizmetleri vermekle beraber alandaki uzmanlara Hipnoz eğitimleri de vermektedir.

Yazarın Tüm Makaleleri
Picture of Klinik Psikolog BURAK UÇKUN

Klinik Psikolog BURAK UÇKUN

Hipnoterapi diplomasını dünyanın ulusal akreditasyona sahip ilk hipnoterapi akademisi olan, ABD Los Angeles’taki HMI College of Hypnotherapy‘de aldı. Lisans eğitimini yüksek onur derecesiyle ve bölüm ikincisi olarak mezun olduğu İstanbul Nişantaşı Üniversitesi, “Psikoloji” bölümünde tamamladı. “Klinik Psikoloji” alanında Yüksek Lisans eğitimini (tezli) İstanbul Beykent Üniversitesi‘nde başarıyla tamamlayarak Uzman Klinik Psikolog unvanını aldı. Ayrıca inşaat mühendisliği lisans diplomasına da sahip olan Klinik Psikolog Burak Uçkun, "American Hypnosis Association" akredite hipnoterapistler listesinde yer almaktadır. Yetişkinler için Bilişsel Davranışçı Terapi ve Hipnoterapi yönelimli psikoterapi hizmetleri vermekle beraber alandaki uzmanlara Hipnoz eğitimleri de vermektedir.

Yazarın Tüm Makaleleri

Bunlar da ilginizi çekebilir

Sorularınız mı var?

Telefon veya e-posta ile irtibata geçmekten çekinmeyin

Hipnoz Uzmanı ve Klinik Psikolog Burak Uçkun
Klinik Psikolog BURAK UÇKUN

Merhaba...

Sorunuz mu var?

bilgi@hypnotistanbul.com 
Tel: 0539 914 23 10

Sorularınız için telefon ya da e-posta yoluyla irtibata geçmekten çekinmeyiniz.

hypnotistanbul