Müzik dinlemekten keyif almamızın temel nedeni müziğin duygularımızı harekete geçirmesidir. Farklı müzikler duygularımızı farklı şekillerde harekete geçirir. Bizi teşvik edip motive de edebilir, rahatlatıp stresimizi alabilir ama aynı zamanda strese de neden olabilir.
Hiç şöyle duygusal güzel bir müzik dinlerken gözleriniz dolup ağladığınız oldu mu? Ya da hiç tırnağınızı karatahtaya bastırıp aşağı doğru sürüklerken çıkan sesin içinizi kıydığı oldu mu? Çoğu kişi bu her iki soruya da “evet” cevabını verir ki gerçekten de sesin tüm formlarının zihin durumumuz üzerinde belirgin bir etkisi vardır.
Peki madem seslerin duygu durumumuz üzerinde böyle güçlü bir etkisi var, o zaman bunu kendi lehimize nasıl kullanabiliriz? Zihin durumumuzu tıpkı meditasyon veya hipnozda olduğu gibi değiştirmeye yarayan türde müzikler üretmek mümkün mü acaba? Bu konuda yapılan psikoakustik çalışmaların gerçekten ilginç sonuçları var. Bazı müzik türleri kesinlikle diğerlerinden daha rahatlatıcı.
Bazı sesler kısmen hipnotik, bazıları trans benzeri bir zihin durumu oluşturmakta çok etkili. Hatta içinde binaural frekanslar içeren kayıtlarla beyin dalgalarının frekansını değiştirmek mümkün. Peki nedir bu “binaural”? Aralarında frekans farkı bulunan iki ses tonunu iki kulağa ayrı ayrı verdiğinizde kişi “Binaural Beat” denen üçüncü bir vuru algılar. Örneğin sağ kulağa 500 Hz sol kulağa 510 Hz saf ses tonu dinletildiğinde aradaki fark olan 10 Hz’lik fark frekansı orta beyinin bir bölümü olan “süperior kollikulus”ta oluşur. Çok tekniğe girmeyeceğim ama bu durum merkezi sinir sisteminde etki yaratan bir durum. Bu bahsettiğim 10 Hz’lik frekans, beyin dalgalarından Alfa frekansıdır. Dinletilen bu ses beynin frekans takip cevabıyla, baskın beyin dalgalarını da alfa frekansına sürükler. Böylece bu sesleri dinledikçe beyindeki hakim frekans 10 Hz yani alfa frekansı olur.
Müziğin ve seslerin zihnimiz üzerindeki etkileri gerçekten muhteşem öyle değil mi?
Aşağıda Michael Buble’in yaptığı müziğin dinamiklerini bilinçli olarak incelediğinizde, şarkının düzenlemesinin dinleyicinin duygusunu nasıl bir noktadan alıp aşama aşama yükselttiğini görebilirsiniz. Dikkat ederseniz, şarkı önce dingin bir havada başlıyor, sonra adım adım yükseliyor, enerji yükseliyor, dolayısıyla dinleyicinin enerjisini ve duygu durumunu da adım adım yukarı taşıyor. Müzik, çok etkili bir iletişim aracıdır. Bir müzik tek başına da çok etkili bir hikaye anlatabilirken, müzik kelimelerle de birleştiğinde; kelimelerle müziğin dinamikleri uyum içinde kullanıldığında, etkili bir iletişim aracı haline geliyor.